28 Haziran 2015 Pazar

Bir Kelebeğin Hikayesi




            Neden "Bir Kelebeğin Günlüğü" derseniz kendimi kelebek gibi narin, zarif falan gördüğüm için değil çok tatlı bir arkadaşım bana böyle seslendiği için kullanıyorum bu ismi. Tamam manken gibi bir kız değilim belki ama benim kalbim zarif bir kere tamam mı? :D Bazen kimse tarafından bilinmeden, ön yargılar olmadan, biraz daha özgür bir şekilde yazmak için anonim olmak büyük rahatlık galiba.
            
         Günlük tutmak benim için her zaman tehlikeli olmuştur "ya yakalanırsam korkusu" denen şey beni yazmaktan alıkoydu. Bir de hiperaktif,meraklı ve kıskanç bir erkek kardeşiniz varsa tamamen tehlikeli sularda yüzüyorsunuz demektir. Buraya bu yüzden içim ısınıyor. İçimden geldiği gibi yazıyorum, ismim bilinmesede ben buyum, bunlar benim fikirlerim, benim hayal dünyam diyebiliyorum ve bu gerçekten çok güzel bir his.

           Genelde bir yere duygularımı yazarken, bir iki satır bir şey karalarken bile içimden geçenleri tam anlamı ile yazamıyorum, bu neden oluyor gerçekten merak ediyorum. Yazarken bazen kendime bile itiraf etmekten korktuğum şeyler oluyor, bazen sinirli bir şekilde yazı yazıyorsam karşıdakinin kalbi kırılmasın diye susup kalemi bırakıyorum. İçimden geçenleri bazen dile getiremiyorum, uygun kelimeleri bulamıyorum. "Kitap oku, iyi gelir, kelime haznen genişler" diyenler olacaktır elbette ama konu o değil, öyle bir şeyden bahsetmiyorum. Bu durumu yaşayan insanlar beni eminim çok rahat anlayacaktır. Bu durumu halletmek için, biraz da kendimi geliştirmek için iyi bir yol galiba blog. Yazacak konularım var elbette, elimden geldiği kadar yazmaya çalışacağım. Asıl amacım içinden gelenleri bir yere yazmak, içime atmaktan daha iyi gelecektir. Belki geri dönüp bakınca yazdıklarımdan ders çıkarırım.
         


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder