25 Eylül 2015 Cuma

Bir Bayramı Daha Geride Bıraktık :D



           Bayramın 2. gününün sonuna geldik. Benim için bayram bitmiştir, akraba ziyaretleri yapıldı, eller öpüldü, misafirler ağırlandı, herkesin bol köpüklü Türk kahvesi yapıldı, en gereksiz muhabbetlere bile göz yumuldu, hiç kimsenin kalbi kırılmadı, gerekli vazifeler yerine getirildi, harçlık al... Harçlık? Alınamadı :(( Öğrenci insanım harçlık tabii beklerim ama neredee.. Hüsran yaşadım bu bayram resmen. Neyse bu harçlık konusunu kapatıyorum, üniversite kazanınca görüşeceğim zaten hepsiyle :D Şaka bir yana bu bayramda kazasız belasız bitti. Evimdeyim, yatağıma, televizyonuma, kumandama kavuştum. Ve tabi test kitaplarıma da..... Tamamen evcimen bir insanım, "evim evim güzel evim" felsefesi candır. Yahu insan televizyonunun kumandasını, üçlü koltuğunu bu kadar özler mi demeyin çılgınlar gibi özlenir :D

          Ben pek bayramları sevemiyorum artık. Sevemiyorum derken bayramlarda oluşan o güzel ortamı, paylaşımı, topluca yenilen yemekleri, içten yapılan ziyaretleri seviyorum, öyle büyüdüm çünkü ben. Kalabalık bir ailenin içinde, her bayram sabahı anneanne evinde bayram namazı öncesi dayılarla teyzelerle yapılan kahvaltılarla büyüdüm. Çocukluğumdan kalan bazı anılardan, insanların davranışlarından, şahit olduğum ikiyüzlülüklerden dolayı artık heyecanlanamıyorum bayram geliyor, aman ne güzel bir sürü insan göreceğim diye. Etrafta bir sürü bencil, çıkarcı, ikiyüzlü, işine geldiği gibi davranan, egoist insan göreceğim diye sevinemem doğrusu. Çünkü herkesin hayatında muhakkak var böyle insanlar. Ve büyüdükçe, kendi karakterini oturttuktan sonra daha net görüyor insan her şeyi, farkına varıp ayırt edebiliyor. O yüzden dedim az önce "hiç kimsenin kalbi kırılmadı" diye, bu görevimi de çok şükür bu bayramda yerine getirdim. Kazasız belasız bu bayramda bitti şükürler olsun, en önemlisi bu.

           Daha önceden söylediğim gibi oldu bayramda beni gören herkes "nasılsın?" sorusundan sonra "okul nasıl gidiyor, sınavın var değil mi, ders çalışmaya başladın değil mi, hangi bölümü istiyorsun, nereyi istiyorsun?" sorularının hepsini itina ile sordular. Bu bayram beni sinir eden nokta herkesin kafasına göre yorum yapıp, kendi fikirlerini en doğrusuymuş gibi aktarmaya çalışmaları oldu. Yahu daha hayatımda ilk kez gördüğüm insan bile gelmiş bana akıl veriyor, sıkı sıkı tembihliyor "sakın oraya gitme, benim dediğim yere git" diye. Oldu canım başka bir isteğin? Gerçekten bazen "az insan çok huzur" cümlesini iliklerime kadar hissediyorum. Tabii hiç kimsenin kalbini kırmaya değmez, "hı hı tamam düşünürüm" deyip geçiştiriyorum. Ama yani ayıp insan hiç mi iç açıcı, güzel şeyler söylemez, motive etmez. Bazı insanlar heves kırmak için itina gösteriyor resmen. Neyse daha fazla sinirlerimi bozmaya niyetli değilim.

              İyisiyle, kötüsüyle bir bayramı daha bitirdik. Ailemle birlikteydim bundan güzeli yok. Sevdiğim, değer verdiğim ve saygı duyduğum insanlar haricinde kalan kişileri umursamamayı öğrendim. Elimden geldiği kadar deniyorum. Yoksa erken yaşta göçerim ben bu dünyadan :D

           Kendimizi rahat hissetmediğimiz yerlerde bulunmak yerine keşke imkanlarımız uygun olsa da huzurevlerini, mezarlıkları, şehitlikleri ziyaret edebilseydik. Keşke en yakınımızdaki şehit ailelerini bu bayram yalnız bırakmasaydık, yardıma muhtaç insanlara  daha fazla el uzatabilseydik, çocukları daha fazla mutlu etseydik... İlerde kendi düzenimi oturtumca bunları yapmayı çok istiyorum gerçekten. İmkanı olan vicdan sahibi insanlar bu faaliyetleri göz ardı etmesinler. Evet belki Kurban Bayramı'nda telaş daha fazla oluyor, iş güç daha fazla oluyor doğrudur ama hiç değilse Ramazan Bayram'ında 1-2 saat ayırılabilir bence. Bayramlar bunun için vardır bence. Toplumu toplum yapan değerler vardır, sahip çıkılası güzel yönleri vardır. Bu kelebek herkese iyi bayramlar dilerrr :D Sağlıkla, huzurla, mutlulukla geçen güzel bir bayram geçirmeniz dileğiyle; hep beraber, birlik beraberlik ve huzur içinde geçireceğimiz güzel bayramlara....

         

23 Eylül 2015 Çarşamba

Buralardayım Yine :))




                    Ben ve yalnızlığımdan merhabalar...
             Erken pes ettiğimi fark ettim, biraz toparlanmaya başladım, kitap defter yüzüne bakmaya başladım. Tabi, ne kadar erken (!) değil mi? Azıcık düzeltmeye çalışıyorum kendimi, çalışmaya çalışıyorum, matematiği sevmeye yani sevemesem bile iyi anlaşmaya çalışıyorum..... Deniyorum işte. Biraz da yazmaya çalışayım dedim bu akşam. Burası sessiz hala, sesimi duyurmaya çalışmıyorum şimdilik. Burası biraz daha gizli kalsın, çok güzel planlarım var, "tamam işte, oldu" dediğim an galiba diğer bloglar gibi bende kendi blogumun sesini duyurmaya başlarım. Olsun böyle de güzel bee :)) Neden ertelediğimi sorarsanız şu anlık en büyük sorunum ve bahanem sınavım, stresim, korkularım... Burası "Bir Kelebeğin Günlüğü"  gibi değil resmen "Bir Sınav Öğrencisinin Günlüğüne" dönüştü. Ve ben içimdeki o eski neşeli, huzurlu, eğlenceli, daha renkli hayalleri olan kelebek tam olarak gelene kadar sanki burası eksik kalacakmış gibi hissediyorum. Ben ilerde buraya yazdıklarımı okuyunca ne diyeceğim acaba kendime onu merak ediyorum. Kesin çok gülerim :)) Ben zaten hep gülüyorum nedense, arada ağlanacak halime de gülüyorum orası ayrı... En çok neyi istiyorum biliyor musunuz? Bu sene bitsin ama güzel bitsin ve ben seneye bu zamanlar buraya üniversitedeki ilk anılarımı yazmaya başlayayım ve gittiğim yerde mutlu olayım istiyorum. Çok mu be, çok mu şey istiyorum? Bak var ya yine içlendim, psikolojime bile güvenemiyorum iyi mi :))

         Bu arada bayram geldi. Saat gece 12' yi geçtiğine göre arife gününde sayılırız. Gören, duyan, okuyan varsa şimdiden iyi bayramlar dilerim ^.^ Kazasız, belasız, kavgasız, sevdiklerinizle birlikte, mutlu, huzurlu, bayramlar... Şimdi burda "ahh nerde o eski bayramlar" muhabbetine girmeyeceğim hiç ya da şu kötü kötü "havada @ kokusu var" gibi esprilere bir şey demeyeceğim. Diyeceğim o ki Allah herkesi bayramda akrabaların o meşhur sorularına karşı sabır versin. Bknz ; "Okulu ne yaptın, kaçıncı sınıfsın sen şimdi, keşke sağlık okusaydın kısa yoldan bir işin olurdu, ee ne okuyacaksın bakalım, ne olacaksın sen, nereyi istiyorsun... ?" bunlar sadece okul ile ilgili olanlar.  Allah affetsin ama belli bir yaşa gelip, birtakım olaylar yaşadıktan sonra kalabalıktan ve bayramlardan da soğuyor insan. Neyse... "Akraba sorunsalları" dediğim şey tam olarak böyle bir şey işte.

             Konu nerden nereye geldi değil mi? Ben yine çok konuştum. Böyleyim işte. Ders çalışırken ruhum sıkıldı, gelip birkaç satır bir şeyler yazayım dedim sonra yine dersten, burayla ilgili planlarımdan, hayallerimden girip bayramdan, akrabalardan çıktım. Ama yani yazmışken bayrama değinmemek, bir bayram kutlaması yapmamak olmazdı :))